İstanbul Hamamları
Her karışında ve her noktasında farklı bir tarihi barındıran İstanbul, geçmişten günümüze kalan tarihi hamamları ile hala içimizi ısıtıp hastalıklara şifa bulmayı sağlamaktadır.
Her karışında ve her noktasında farklı bir tarihi barındıran İstanbul, geçmişten günümüze kalan tarihi hamamları ile hala içimizi ısıtıp hastalıklara şifa bulmayı sağlamaktadır.
Bu eşsiz geleneğin kökleri Anadolu topraklarından çok öncesine, antik Roma döneminden bize miras kalmıştır. Ancak İstanbul hamam bu konu üzerinde zirvede kalmayı başarıp, halen ilgi odağı olmaya devam etmektedir.
Kış soğukları geldiğinde kemiklerimizin dahi ısındığı, her derde deva olan sıcacık bir ortamda kirlerimizden arınıp, pamuk gibi olmak istediğimizde gideceğimiz yerlerden ilki hamamlardır. Bunları yapabilmemiz için hem tarihiyle büyülenip hem de güzelce rahatlayabildiğimiz, yanaklarımızın al al olabileceği bir hamam seçmemiz gerekiyor. Gelin bu hamamları beraber inceleyelim.
Çemberlitaş Hamımı, Fatih
1584 yılında, Osmanlı Padişahı III. Murat döneminde Mimar Sinan tarafından inşa edildi. Çemberlitaş Hamamı, Sultan II. Selim’in hanımı ve Sultan III. Murad’ın annesi Nurbanu Sultan tarafından Üsküdar’ da Toptaş'ındaki Valide-i Atik Külliyesine gelir getirmesi için inşa edilmiş ve vakfedilmiştir. Osmanlı dönemi mimarisinin en güzel örneklerindendir. Mimaride kesme taş ve mermer kullanılmıştır. İçeri girildiğine büyük kubbeleri, süslemeleri ve mermer sanatının en güzel örnekleriyle bizi kendine hayran bırakır.
Hürrem Sultan Hamamı, Fatih
Şüphesiz ki Osmanlı döneminde güzelliği ve zarafetiyle nam salmış Hürrem Sultanı tanımayan yoktur. Adına yazılmış şiirler, şarkılar ve yapılar adını günümüzde de yaşatmaya devam etmektedir. Hürrem Sultan hamamı kendi zarafeti gibi İstanbul’un en güzel lokasyonunda ziyaretçileri ağırlar.
16. Yüzyılda baş mimarımız Mimar Sinan tarafından tasarlanıp o dönemin mimari özelliklerini zarif bir şekilde taşımıştır. İçeride zengin işlemeli kubbeleri, çini süslemeleri ve mozaik desenleri ile gelen turist ziyaretçileri kendine hayran hayran baktırmaktadır.
Son olarak İstanbul’un hamamlarını anlatmakla bitiremeyeceğimiz gibi Osmanlının son yapılan hamamını anlatmazsak olmaz. Bu hamam ise;
Cağaloğlu Hamamı, Fatih
1741 yılında inşa edilen Osmanlının son hamamı olma özelliği taşır. I. Mahmut tarafından Ayasofya kütüphanesine gelir sağlamak amaçlı inşa edilen bir hamamdır. Barok dönemi üslubuyla inşa edilen bu hamam soğukluk ve sıcaklık bölümlerinin düzenlenişinde, klasik Osmanlı mirasından farklı özellikler görülmüştür. Ayrıca son hamam olmasının sebebi ise; Sultan III. Mustafa döneminde artan su ve odun ihtiyacından dolayı 1768’de büyük hamam yapımının yasaklanmasından önce inşasına başlandığı için son hamam olmuştur.